Adet döngüsünde ve erken gebelik dönemlerinde progesteron düzensizliğinde sıklıkla kullanılan progestan, bu amaçla enjeksiyonluk çözelti içeren kapsüller ve ampuller şeklinde satışa sunulur. Adet öncesi sendromu, anormal vajinal kanama, adet düzensizliği, kısırlık, düşük riski gibi durumlarda kullanılan çözelti, üreme teknolojilerinin desteklenmesinde de kullanılır.
Progesteron takviyesi reçete edildiği şekilde oral, enjeksiyon veya vajinal fitil şeklinde verilebilir. Bu tür eczalardan fayda görülebilmesi için, hekim tarafından önerilen yöntemlerle ve dozda kullanılması gerekir.
Doz aşımı veya hatalı kullanımlarda ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Progesteron değerleri, yumurtalama evresinden önce normal seviyede seyrederken, yumurtlama döneminde yükselme eğilimi gösterir. Hamilelik durumu ortaya çıktığında değerlerler atmaya devam eder.
Hamile kalınmadığı durumlarda ise yumurtlama evresi tamamlandığında normal seviyeye düşüş eğilimi gösterir. Bu dönemsel değişimlerde, progesteron tedavisinin başlangıç noktasını oluşturur. Yumurtlama öncesi 0.89 ng/mL seviyesinde olan değerler, yumurtlama evresinde 12 ng/mL seviyesine yükselir.
Progestan Ne İşe Yarar?
Kadın üreme sağlığı ve üreme sistemleri açısından önemli hormonlardan biri olan progesteron, doğal döngüsü içerisinde kadını her ay hamilelik için hazırlar. Bu hormonlar yumurtalık tarafından üretilir.
Gebelik hormonu olarak da bilinen Progesteron hormonu, döllenmiş bir yumurtayı vücutta tutunmasına ve korunmasını sağlar. Embriyon bu sayede rahim duvarına tutunarak gelişimini tamamlar. Progestanın kapsül ve ampülleri de, progesteron dengesini koruyarak bu sürece yardımcı olur.
Progesteron hormonları aynı zamanda meme gelişimini doğum sonrasına hazırlayarak emzirmeye hazırlar ve düzenli adet döngüsünü de sağlar. Bu açıdan perogesteron içerir kapsül ve ampuller, gebelik süreci öncesinde ve sonrasında da kullanılabilirler. Bu tür eczalar özellikle gebeliğin son evrelerinde erken doğumun önlenmesinde rol oynar.
Hangi Durumlarda Progestan Kullanımına Başvurulur?
Progesteron düşüklüğü kadınlarda rahim kanaması, hamilelikte lekelenme ve ağrı, adet döngüsünde anormal gelişmeler veya adet olamama, sık yaşanan düşüklere neden olur. Bu gibi durumlar progesteron hormonunun düşüklüğü, östrojen hormonunun fazlalığı ile ilişkilendirilir.
Bu tür hormon dengesizliği cinsel isteği azaltabileceği gibi, kilo alımını da tetikler. Bu gibi durumlarda hekim tarafından, progestanın kapsül veya ampul şeklinde kullanılması reçete edilebilir. Bu türden hormon dengesizliği aynı zamanda, safra kesesinin fonksiyonlarında da bir takım değişiklikler ortaya koyabilir.
Progestanın reçete edildiği durumlar ise;
- Adet öncesi sendromlar,
- Adet görememe durumları veya adet düzensizliği,
- Hormonal sorunlardan kaynaklı rahim kanamaları,
- Menopoz dönemi ve öncesinde yaşanan sorunlar,
- Luteal eksikliğinden kaynaklı kısırlık tedavileri,
- Düşük tehlikesi ve yardımcı üreme tekniklerine destek için,
Türünden rahatsızlıklar olabilir. Kadın yeterli progesteron düzeyini sağlayamadığı durumlarda, adet döngüsünü sağlıklı bir şekilde tamamlayamaz ve gebelik sürecini başlatamaz.
Progestan İlacı Ne İçin Kullanılır?
Hormonlar salgıları vücudun çalışma mekanizmasında önemli rol üstlenirler. Bu salgıların vücut tarafından dengeli bir şekilde üretmesi beklenir. Ancak bazen vücut bu tür salgıları yeterince salgılayamaz veya gereğinden fazla salgılar.
Bu gibi durumlarda sağlık sorunları baş gösterir. Östrojen ve progesteron hormonu da, kadın üreme sisteminin sağlıklı çalışmasını sağlar. Eksikliği veya fazlalığı durumunda ise, yumurtlama düzensizliği, gebelikle yaşanan sorunlar, hatta gebe kalamama gibi sorunlar doğurur.
Progestanın kullanımı da düşük progesteron hormanı düşüklüğünün giderilmesi, hormon salgısının düzenlenmesi, gelişen kadın hastalıklarının giderilmesinde kullanılır. Progesteron düşüklüğü durumlarında, amenore, kısırlık, düşük yapma, gebelik sonrası toksemi ve preeklampsi, azalmış yumurtalık rezervi gibi sorunlar görülür.
Progestan İlacı Kimlere Verilir?
Genellikle progesteron düşüklüğü olan ve infertilite devavisi gören hastalar için, progestan kapsül veya ampul kullanımı reçete edilir. Hekim tavsiyesi olmadığı durumlarda ciddi yan etkileri görülebileceğinden, bu tür eczaların kullanılması önerilmez.
Hekimin önerdiği durumlarda ise;
- Adet düzensizliği ve yumurtlama sorunu olan kişilerde,
- Bebek sahibi olmak isteyen progesteron hormonu düşük olan kişilerde,
- Kısırlık ve tüm bebek tedavisi gören kişilerde,
- Polikistik over sendromu geliştiren kadınlarda,
- Şiddetli menopoz etkileri görülen kişilerde,
Gibi sorunlar yaşayan hastalarda, progesteron geliştirici eczalar kullanılır. Kadınlara göre erkeklerde progesteron hormanı seviyesi daha düşüktür. Ancak erkeklerde progesteron hormonunun düşüklüğü düşük libido olarak sınıflandırılan, saç dökülmesi, kilo alma, depresyon, yorgunluk, erektil disfonsiyon, kemi ve kas kaybı, iktidarsızlık, meme büyümesi gibi sorunlar doğurabilir. Bu tür hastalarda prostat kanseri ve prostat büyümesi daha sık görülür. Progestan serum tedavisi ile bu gibi sorunlar çözümlenebilir.
Gebelikte Progestan Kullanımı Sakıncalı Mıdır?
Hamilelik öncesinde olduğu gibi, hamilelik esnasında da hekim tarafından progestan kullanımı önerilebilir. Hamilelik öncesinde kadını hamileliğe hazırlayan ilaç, hamilelik sürecinde de embriyonun rahim duvarına tutunmasına katkı sağlar.
Kadının proesteron üretmediği durumlarda, tüp bebek tedavisi ile hamile kalması olanaklıdır. Bu gibi durumlarda kadın doğal yumurtlama gerçekleştirmediği için, 10-12 haftalık hamilelik sürecinde progesteron takviyesi önerilebilir.
Benzer şekilde düşük riski olan hamilelikte de bu türden eczaların kullanılması önerilir. Kadın 40 haftalık hamilelik sürecinde fiziksel ve psikolojik değişimler yaşar. Bu sürecin iyi yönetilerek, hormon dengesinin korunması anne ve bebek sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında progesteron hormon takviyesi büyük faydalar gösterse de, ilacın yan etkilerinin azaltılması, oluşabilecek sorulara karşı önlem alınabilmesi için, tedavi yönteminin hasta öyküsü ile birlikte değerlendirilmesi gerekir.
Hasta daha önceki hamileliğinde kanama yaşamışsa, diyabet, böbrek veya karaciğer hastalığı gibi sorunlarla karşılaşmışsa, bu türden progesteron tedavisinin sakıncaları ortaya çıkabilir.
Progestan Kullanımında Oluşabilecek Yan Etkiler Nelerdir?
Progesteron hormonunun dengelenmesinde önemli rol oynayan Progestan, her ne kadar sentetik olsa da, vücudun hormon üretimini de tetikleyebilir. Bu durum bazen ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirebilir.
Karaciğer hastaları, deprosyon ilaç tedavisi gören hastalarda, meme kanseri olan veya bu türden öyküsü bulunan hastalarda, kalp krizi, felç gibi hastalığı bulunanlarda, progesteron hormonunun sentetik yoldan tetiklenmesi ciddi sağlık sorunları yaratabilir.
Kan pıhtılaşması, hamile ve emzikli kadınlarda da bu türden ilaçların kullanılması olası riskler ortaya koyabilir. Hasta öyküsüne bağlı herhangi bir risk bulunmasa dahi, bazı hastalar progesteron takviyesine karşı reaksiyon geliştirebilirler.
Bu gibi durumlarda, ağız kuruluğu, aşırı yorgunluk, uykusuzluk, sinirlilik ve asabiyet, ateş, kusma, mide bulantısı, kusma, eklem ve kas ağrıları, baş ve kulak ağrısı, kabızlık, öksürük gibi reaksiyonlar gelişebilir. Bu tür ilaç alımlarında nadiren de olsa, vajinada akıntı, kuruluk, mantar gibi gelişmeler, göğüslerde hassasiyet sorunları da yaratabilir.
İlacın kullanma yöntemine göre de hastada bazı yan etkiler ortaya çıkabilir. Progesteron içerir kapsüller kullanılırken, kayganlaştırıcı kullanmak ve yerleşim sırasında aşırı baskı uygulamamak gerekir. Bu sayede oluşabilecek rektal rahatsızlıklar önlenebilir.
Hastaya gece yarısından sonra mümkün olduğu kadar yemek ve içmekten kaçınması önerilebilir. Bu sayede gıdalardan kaynaklı kimyasalların emilimi engellenerek yan etkileri azaltılabilir. Progesteron içerir sentetik ilaç kullanımı bazı hastalarda aşırı reaksiyon geliştirebilir.
Nefes darlığı, nabız yükselmesi ve çarpıntı hissi, ani gelişen görme bozuklukları, şiddetli baş ağrısı, yüksek tansiyon, konuşmada güçlük çekme, epilepsi krizi ve nöbet durumları, yutmada güçlük, karın ağrısı, ani vajinal kanamalar, ciltte döküntü kaşıntı gibi durumlar, ilaç kullanımında gelişen ani reaksiyonlar olarak değerlendirilir. Bu gibi durumlarda mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Progestan kullanımında bu tür vakalar nadiren görülse de, acil müdahale getiren durumlar arasında sayılır.