Normal yollarla bebekleri olmayan çiftler tarafından tüp bebek nasıl olur? Başarı oranları ve tedavi detayları öğrenilmek istenen konuları oluşturur. Tedavi yöntemi hakkında bilgi alan kişilerin sağlık merkezlerine başvurarak bebek hayallerine kavuşmaları mümkün olur.

Tüp Bebek Tedavisi: Bir Giriş

Kadın ve erkek bireylerin minimum 1 yıl boyunca normal cinsel ilişki yaşamalarına rağmen bebek sahibi olmamaları durumunda uygulanan tedavi yöntemleri arasında tüp bebek tedavisi bulunur. 

Kadından alınan yumurta hücrelerinin laboratuvarda sperm hücreleriyle döllendirilmesine dayanan üreme tedavisine tüp bebek tedavisi denir. Tıp dilinde ismi In Vitro Fertilization olarak anılır. Tüp bebek tedavisinin yapılabilmesi için şartların oluşması ve uzman ekip tarafından gerekli incelemelerin yapılması gerekir. Uzman ekibin başında ise genellikle jinekologlar bulunur.

Tüp Bebek Sürecinin Adımları

Çiftlerin doğal şekilde bebek sahibi olamadıklarında tüp bebek tedavisini tercih etmeleri mümkündür. Bunun için tüp bebek merkezlerine giderek tedavi isteklerini belirtirler. Merkeze gitmeleri itibariyle tüp bebek sürecinin adımları başlar. 

Bu adımlar;

  • Uzmanla görüşme
  • Yumurtaları uyarma
  • Sperm hazırlığı
  • Yumurtanın toplanması
  • Mikroenjeksiyon
  • Döllenme işlemi
  • Embriyo gelişimi
  • Embriyo transferi
  • Gebelik testi

Bu adımların uygulanabilmesi için uzman tarafından çiftin hikayesi dinlenir ve sağlık durumlarının tespiti için gerekli testler yapılır. Testlerin sonuçlarına göre hastaya özel planlama yapılarak uygulamaya başlanır.

Tüp Bebek Tedavisine Başlama Kriterleri

Çiftlerin bebek sahibi olmak için tüp bebek yöntemini tercih etmeleri kriterlerin taşınmasıyla oluşur. Bu yöntemin doğal yöntemlerde başarısızlık yaşayanlar için geliştirilmiş olması kriterlerin oluşmasında etkili olmuştur.

İVF kısaltmasıyla bilinen tüp bebek tedavisinin başlanabilmesi için çiftlerin şu özellikleri taşımaları gerekir; infertilite (kısırlık) tanısı olması, sperm düşüklüğü olması, adet düzensizliği yaşanması, yumurtalık rahatsızlığı olması ve dış gebelik olması gibi durumlardır. 

Bunun dışında çiftlerin herhangi bir korunma yöntemini tercih etmeden 1 yıl boyunca ilişkiye girmeleri ve bebek sahibi olmamaları tüp bebek yöntemi için uygun kriterdir. Bu kriterleri taşıyan kişiler jinekolojik muayeneden geçtikten sonra tedavi aşaması başlar.

Yumurta Toplama Ve Sperm Hazırlığı: İlk Adımlar

Tüp bebek tedavisinin başarılı olması için anne adayındaki yumurta sayısının fazla olması gerekir. Bu nedenle tedavinin ilk adımında yumurtaların uyarılmasına ihtiyaç duyulur. Bunun için de kadının adeti başladıktan sonra 2.gününde ultrason muayenesi yapılır ve bu muayenede yumurtaların durumu kontrol edilir. Alınan sonuçlara göre hormon tedavisi (ilaç tedavisi) başlanır. 

Bu tedavi ile yumurtaların uyarılması sağlanmaya çalışılır. Yumurtaların uyarılması için verilen ilaçların kullanım süresi 8-10 gün arasında değişir. Bu sürede anne adayının sağlığı ve üreme geçmişi etkili olur. Sayıları artan yumurtalar 18-20 mm boyutuna ulaştıklarında HCG iğnesi yapılır. 

Çatlatma iğnesi olarak bilinen bu iğnenin uygulanmasının üzerinden 36 saat geçtikten sonra yumurta toplama aşamasına geçilir. Genel anestezinin kullanıldığı yumurta toplama işleminde ise olgunlaşan yumurtaların vajinal yolla toplanması sağlanır.

Anne adayında yumurta muayenesi yapılırken baba adayında ise sperm muayenesi yapılır. Sperm sayısının az olduğu durumlarda sperm sayısını artıracak tedaviler uygulanır. Kadından yumurtaların toplanacağı günden yaklaşık 1 hafta önce erkeğin cinsel birliktelik yaşamayı bırakması istenir. 

Yumurta toplamanın yapılacağı günden 1 gün önce ise erkekten sperm üretmesi istenir. Bu üretim içinse doğal mastürbasyon tekniğinden yararlanır ve erkeğin mastürbasyonu sperm odasında gerçekleştirmesi sağlanır. Alınan yumurtalar ve spermler ise laboratuvara gönderilir.

Döllenme Ve Embriyo Gelişimi

Çiftlerden yumurta ve spermler alındıktan sonra döllenme aşamasına geçilir. Döllenme işlemi laboratuvarda gerçekleşir. Ancak gerçekleşme şekli uygulanacak tüp bebek tedavi türüne göre değişir. 

Klasik yöntemle tüp bebek yapılıyorsa yumurta ve spermlerin laboratuvarda oluşturulan kültür ortamında doğal şekilde döllenmesi sağlanır. Sperm sayısının az veya yok olduğu durumlarda kullanılan mikroenjeksiyon (ICSI) yönteminde ise enjektörle spermlerin yumurtaların içine enjektesi sağlanır. Bu aşamadan sonra ise döllenmenin gerçekleşmesi beklenmeye başlar.

Döllenme için çalışmalar yapıldıktan sonra embriyo gelişimi takip edilmeye başlar. Uygulamanın yapıldığı günden sonra ilk gün embriyoların bölünme durumu incelenir. Embriyo gelişiminin genellikle 5.günü ise toplama işlemi gerçekleştirilir.

Embriyo Transferi: Sürecin Son Adımı

Tedavinin son aşaması embriyo transferi olarak bilinir. Transfer işleminin gerçekleşmesi laboratuvar ortamında elde edilen embriyoların annenin rahmine yerleştirilmesiyle mümkün olur. Transferin yapılması için ilk olarak vajinal yolun sterilize edilmesi sağlanır. Bunun için gazlı bez kullanılır.

Sterilize işlemi yapıldıktan sonra kateter kullanılarak transferin yapılması için izlenecek yol açılır. Kateter üzerine aktarılan embriyolar dikkatli şekilde rahim içerisine yerleştirilerek transfer işlemi tamamlanır. Bu aşamadan sonra embriyoların rahme tutunması ve bebeğin oluşumu beklenir.

Kişilerin sağlık öykülerine bağlı olarak tüp bebek tedavisinin tamamlanma süresi maksimum 20 gün sürer. Tedavi sonunda transfer gerçekleştikten sonra gebelik kontrolleri yapılmaya başlanır. Bunun için kadınlarda Beta HCG seviyeleri incelenir.

Tüp Bebek Tedavisinde Başarı Oranları

IVF veya ICSI teknikleri kullanılarak uygulanan tüp bebek tedavilerinde başarı oranlarının her çiftte aynı olduğunu söylemek mümkün değildir. Başarı oranı üzerinde anne adayının yaşı ve yumurtaların kapasitesi etkilidir. Sperm sayısı ve babanın yaşının ise başarıya etkisinin anneye oranla daha az olduğunu söylemek mümkündür.

Tedavinin uygulandığı anne 20-30 aralığında bulunuyorsa başarı oranının %70 ve üzeri olduğunu söylemek mümkündür. Yaş aralığı 30-35 olduğunda bu oran %50 iken 38-40 olduğunda %30 ve daha ileri yaş aralıklarında %20 olarak görülür.

Başarı oranında ayrıca uygulanan teknik, laboratuvar ortamı ve sıvı birikimi gibi öyküler etkili olur. Bu nedenle uygulama yapıldıktan sonra anne adayının uzman tarafından yapılan uyarıları dikkate alması gerekir.

Tüp Bebek Tedavisinde Karşılaşılabilecek Riskler Ve Yan Etkiler

Bebek sahibi olmak amacıyla tercih edilen tüp bebek tedavisinde bireylerin karşılaşabilecekleri riskler ve tedavinin neden olabileceği yan etkiler vardır. Riskleri embriyoyu taşıyacak anne adayının taşıdığını söylemek gerekir. Tedavi nedeniyle anne adayının karşılaşacakları riskler çoğul gebelik, psikolojik rahatsızlık, dış gebelik, erken doğum ve düşük riskleridir.

Tüp bebeğin uygulandığı anne adayına hormon ve iğne başta olmak üzere ilaç uygulamaları yapılır. Bu ilaçların ise yan etkilerinin görülmesi mümkündür. Tüp bebek uygulamasının ardından görülen en yaygın yan etkiler ise şunlardır; karın ağrısı, mide bulantısı, alerji, kusma, baş ağrısı, kanama ve memede hassasiyettir.

Son olarak anne adayının embriyo transferi sırasında olumsuzluklarla karşılaşması da mümkündür. Özellikle tercih edilen sağlık kuruluşunun güvenilir olmaması veya teknolojik yetersizliği rahim ve embriyonun zarar görmesine neden olabilir.

Tüp Bebek Finansmanı Ve Maliyet Yönetimi

Çiftlerin tüp bebek tedavisini yaptırmak istediklerinde tedavinin mali boyutunu düşünmeleri gerekir. Sigortalı olan çiftlerin tedavi olmak istediklerinde %30 oranında sigorta desteği almaları mümkündür. 

Ancak bu oran ilk deneme için belirlenen orandır. Tedavi ikinci defa denenecekse sigorta tarafından tedavinin %25 üçüncü defa denenecekse de sigorta tarafından tedavinin %20 kadarı karşılanır.

Tüp bebek için aşılama yapılıyorsa uygulanan her ilaç için gereken bedelin ödenmesi gerekir. Bu nedenle çiftlerin tedaviye başlamadan önce finansman ve maliyet yönetimini düşünmeleri gerekir.

Tedavi için yapılacak harcamalarda embriyo transferi öncesinde uygulanan tedaviler, tercih edilen tüp bebek merkezi ve gider giderlerin etkisi vardır. Bu nedenle kişilerin tedaviye başlamadan önce gerekli birikimi hazırlamaları şarttır. Ayrıca çiftlerin sosyal güvenceleri yoksa tedavi maliyetinin daha fazla olduğunu bilmeleri gerekir.

Alternatif Üreme Yöntemleri: Tüp Bebek Dışındaki Seçenekler

Yaş, sağlık sorunları ve maddi nedenler tüp bebek tedavisinin tercih edilmemesine veya başarısız olmasına neden olabilir. Bu durumda ise çiftlerin farklı yöntemler arayışına girmeleri kaçınılmaz olur. Bunun için tıp alanında tüp bebeğin dışında alternatif üreme yöntemleri geliştirilmiştir. 

Bu yöntemlerin isimleri ise şunlardır;

  • Tüp bebek dışı döllenme: Mikroenjeksiyon yönteminin bu isimle anıldığını da söylemek mümkündür. Spermin yumurta içerisine aktarılması şeklinde uygulanır.
  • Yumurta bağışlama (donasyonu): Yumurta azlığı yaşayan bir kadına yapılan yumurta bağışına verilen isimdir. Burada yumurta bağışına gönüllü olan bir adayın olması gerekir. Bu yöntemin genellikle Kıbrıs’ta uygulandığını söylemek mümkündür. Türkiye’de bu yöntem yasal olarak kabul edilmemektedir.
  • Sperm bağışlama (donasyonu): Yumurta donasyonuyla benzerlik taşıyan yöntemdir. Burada da erkek bireyin baba adayına sperm bağışlaması söz konusudur. Anne adayının yumurtaları ile gönüllü olan erkekten alınan spermin döllendirilmesiyle bebek sahibi olunması sağlanır. Özellikle kısır olan erkeklerin tercih ettikleri yöntem olarak söylenmesi mümkündür. Ancak bu yöntemde Türkiye’de uygulanması yasak olan bir yöntemdir.

Tüp bebek dışında bu yöntemlerin tercih edilme oranında düşük olmadığını söylemek mümkündür. Ancak özellikle donasyon işlemlerinde çiftler arasında ileriye dönük sorunların ortaya çıktığı söylenebilir. Ayrıca yumurta veya sperm sahibi olan şahıslar tarafından da sorunlarla karşılaşılması mümkündür.

Psikolojik Destek Ve Danışmanlık Hizmetleri

Bebek sahibi olmak için tercih edilen ve genellikle son çare olarak tüp bebek tedavisinin çiftler için oldukça streslidir. Bu nedenle genellikle psikolojik desteğe ihtiyaç duyulur. Bu destek yalnızca anne adayı tarafından alınabileceği gibi çift olarak da alınabilir. Destek için genellikle tercih edilen tüp bebek merkezinin yönlendirme yaptığı görülür.

Çiftlerin tüp bebek tedavisinin tüm aşamalarında psikolojik desteği almaları mümkündür. Alınan destekle çiftlerin kaygı ve streslerinin azaltılması, iletişim sorunlarının giderilmesi, olumlu düşünme becerisinin geliştirilmesi ve psikolojik rahatsızlıkların tedavisi amaçlanır. Alınan profesyonel destek sayesinde tüp bebek tedavisinin anne üzerinde başarı oranının artması da mümkün olur.

Psikolojik desteğin yanı sıra tüp bebek tedavisiyle ilgili merak edilenler, artı ve eksileri gibi konular başta olmak üzere danışmanlık hizmetinin alınması da mümkündür. Neden bu tedavinin tercih edildiği, başarı oranları, riskleri ve diğer detaylar öğrenilerek tedavi aşamasına geçmek mümkündür.

Tüp Bebek Tedavisinden Sonra Yaşam: Ne Beklenir?

Tercih edilen tüp bebek tedavisinin başarılı olması ve gebelik sonucunun alınmasıyla birlikte çiftler için yeni bir yaşamın kapıları açılır. Bu yaşamda en önemli amaç gebeliğin sağlıklı geçmesini sağlamaktır. 

Bunun için uzman uyarıları ve tedavi aşamalarına özen göstermek gerekir. Gebeliğin ilk aydan son aya kadar başarılı gerçekleşmesi için çiftlerin birbirine desteği önemli olur. Özellikle anne adayının bu sürede eşi ve yakınlarının desteğine ihtiyaç duyma oranı oldukça yüksektir.

Gebelik ile sonuçlanan tüp bebek tedavisi sonrasında çiftin anne ve baba olmak için hazırlık yapmaya başlaması gerekir. Alışverişler ve bebek için evde uygun alanın oluşturulması en heyecanlı dönemleri oluşturur. Bu dönemlerde heyecanın minimum seviyede tutulması ve mantıklı kararlar alınması gerekir. Ayrıca ilk defa anne ve baba olacak çiftin psikolojik destek alması da mümkündür.

Kategoriler: Doğum ve Doğum Sonrası, Hamilelik Dönemi, Hamilelik Planlama
Progestan Nedir?
Bebek Cinsiyeti Ne Zaman Belli Olur?